16 Kasım 2025 Pazar

Ümit Özdağ’dan Tarihî Uyarı-Yılmaz Parlar


 

Cumhuriyet’in Temelleri Pazarlık Masasında Yıpratılıyor

Eskişehir’de Çalınan Alarm, Halk Ekonomik Gerçekleri Ümit Özdağ’a Anlattı
Pazarda Mühendisten Doktoraya, Türkiye’nin Sessiz Feryadı

PKK Sürecine Sert Uyarı, Bu Millet Devletine Ortak İstenmesini Asla Kabul Etmez

Öcalan ‘Lozan bitti’ diyormuş. Kimsiniz siz? Ordumuz hangi savaşta mağlup oldu? Böyle bir cüreti nasıl veriyorsunuz?”

Eskişehir programı, Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın siyasi tarzındaki üç temel niteliği yeniden ön plana çıkardı;

Saha Hakimiyeti ve Halkla Doğrudan İletişim

Pazarda esnafla yaptığı uzun konuşmalar, liderliğinin en güçlü tarafını, “halkın içinden siyaset”, net şekilde ortaya koydu.

Devlet Doktrinlerine Hakimiyet

Özdağ’ın konuşmalarında hem tarih hem güvenlik hem ekonomi arasındaki bağlantıları açıklama biçimi, akademik geçmişinin siyasetteki ağırlığını hissettirdi.

Kriz Dönemlerinde Net ve Kararlı Duruş

PKK süreci, ekonomi, sanayisizleşme…
Tüm başlıklarda ortaya koyduğu keskin fakat kışkırtıcı olmayan devletçi duruş, onu muhalefet sahnesinde “karar veren lider” konumuna taşıyor.

Dikduruşun Ve İradenin Karizmatik Lideri
Tutuklanma pahasına, terörle pazarlığa karşı en başından beri net ve kararlı duruş sergileyen Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türk milletinin milli devlet aşkını ve bekasına olan bağlılığını temsil eden karizmatik bir lider olarak, muhalefetin suskunluğu karşısında milletin gerçek sözcüsü olmaya devam ediyor.

Eskişehir Gündemine Damga Vuran Ziyaret

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, partinin üst düzey kurmaylarıyla birlikte Eskişehir’e gerçekleştirdiği programda hem halkla hem de yerel yöneticilerle bir araya gelerek kentin nabzını tuttu. Ümit Özdağ’ın temasları, Eskişehir siyasetinde ve Türkiye gündeminde geniş yankı uyandırdı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Milletvekili Jale Nur Süllü ve İl Başkanı Talat Yalaz ile yapılan görüşmeler, şehirde farklı siyasi hatların buluştuğu önemli bir ziyaret olarak kayıtlara geçti.

Şehit Üsteğmen Emre Mercan’ın Cenazesine Katılım

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Gürcistan’da düşen askeri kargo uçağında şehit olan 27 yaşındaki Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan için Eskişehir’de düzenlenen cenaze törenine katılarak şehidimizi son yolculuğuna uğurladı.

Tören boyunca Mercan ailesinin acısını paylaşan Özdağ, şehidimizin vatan uğruna can verdiğini vurgulayarak başsağlığı dileklerini iletti.

Özdağ, “Aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve büyük Türk milletine sabır diliyorum.” ifadeleriyle milletçe yaşanan derin üzüntüyü dile getirdi.

Ekonomi Dosyası, Pazarlardan Yükselen Gerçekler

“Esnaf Kazanmıyor, Ayakta Kalmak İçin Borç Çeviriyor”

Eskişehir Merkez Çarşı, Hamamyolu ve Gökmeydan Pazarı’nda halkla birebir konuşan Özdağ, ekonomik krizin yansımasını doğrudan vatandaşın ağzından dinledi.

Bir pazarcının sözleri, yaşanan ekonomik buhranın özeti niteliğindeydi:
“Başkanım, kazanmıyoruz. Hamallığına kalıyor. Bir milyon borcu olmayan esnaf yok.”

Başka bir esnafın ifadesi ise durumu daha da çarpıcı hâle getirdi:
“Yirmi liraya mandalin satıyorum, alışım 22 lira. Satmazsam çürüyor.”

“Pazar Üniversiteli Dolu: Doktoralı Pazarcılar…”

Gökmeydan Pazarı’nın en çarpıcı yönü, tezgâh arkasındaki insanların profiliydi.
Doktora mezunları, mühendisler, öğretmenler…
Bir esnafın cümlesi, Türkiye’nin beyin gücü kaybını vurguladı:
“Bu pazarda 20 doktora mezunu, 10 öğretmen tezgâh açıyor.”

Özdağ’ın Ekonomiye Dair Eskişehir Mesajı

Özdağ, pazar ziyaretleri sonrası şu değerlendirmeyi yaptı:
“2025 halk için çok zor geçti. 2026’nın daha ağır olacağı görülüyor. İktidarın bu krizle mücadele için bir perspektifi yok. Zafer Ekonomisi bu çıkmazı aşmak için hazırdır.”

Özdağ’ın ekonomik değerlendirmeleri, mevcut tabloya dair net bir alarm niteliği taşıdı.

PKK Ve Devlet Politikaları , Çok Sert ve Kararlı Çıkış

Basın toplantısında Özdağ, hükümetin PKK ile yürüttüğü iddia edilen görüşmeler hakkında tarihî nitelikte uyarılar yaptı.

“Lozan’ın Bitmesi Ne Demektir?”

İmralı’dan sızdığı iddia edilen notlara değinerek şu soruyu sordu:
“Öcalan ‘Lozan bitti’ diyormuş. Kimsiniz siz? Ordumuz hangi savaşta mağlup oldu? Böyle bir cüreti nasıl veriyorsunuz?”

“TBMM’nin Teröristlerle Uzaktan Görüşmesi? Bu Millet Buna İzin Vermez”

 ‘Bu Süreç Türk Devletini Kırılma Noktasına Getirir’

Özdağ’ın en güçlü uyarısı;

“2026, Cumhuriyet’in en ağır kırılma yılı olabilir. Terör örgütüne devlet masasında yer açmak, Türkiye’yi tarihî bir tehlikeye sürükler.”

Özdağ, olası “uzaktan görüşme” formülüne karşı durarak şunları söyledi:
“Meclis milli mabettir. Türkiye’nin vekilleri bir terör elebaşıyla ne görüşecek? Bu 15 bin şehidimize yapılmış bir hakarettir.”

https://www.youtube.com/watch?v=9pN9MABJDWk

“YPG’yi SDG Yapmakla Gerçekler Değişmez”

Güvenlik politikalarına ilişkin sert değerlendirme:
“İsim değiştirerek terör örgütünü aklayamazsınız. YPG’ye SDG deseniz ne olur? Bu milletin aklıyla alay etmeyin.”

“PKK’nın Narkotik Gelirinin Meşrulaştırılması Teklifi Asla Kabul Edilemez”

Özdağ, uluslararası destekli uyuşturucu trafiğine vurgu yaparak:
“Terör örgütü kara parasını Türkiye’ye ortaklık gibi sunuyorsa bu pazarlığın geldiği vahim noktayı gösterir.” dedi.

Ümit Özdağ, “Cumhuriyetin Kırılmasına İzin Vermeyeceğiz”

Özdağ’ın kararlılığı, basın toplantısının en çarpıcı satırlarını oluşturdu:

“Türkiye’nin milli üniter yapısının sorgulanmasına, terör örgütü ile yeniden yapılanma projelerine, PKK’ya devlet masasında yer açılmasına izin vermeyeceğiz.”

Bu duruş, liderliğinin en dikkat çeken yönlerinden biri olarak değerlendiriliyor.

yilmazparlar@yahoo.com

9 Kasım 2025 Pazar

16. Boğaziçi Zirvesi Paneller-Yılmaz Parlar


 16. Boğaziçi Zirvesi Muhteşem Paneller

Avrupa’nın Türkiye’ye, Afrika’nın da Türkiye’nin vizyonuna ihtiyacı var

“Dünyayı Sarsacak Güç, Türkiye” – 16. Boğaziçi Zirvesi’nde Yeni Küresel Denge Masaya Yatırıldı

Uluslararası İşbirliği Platformu’nun (UİP) düzenlediği 16. Boğaziçi Zirvesi, küresel dengelerin yeniden şekillendiği bir dönemde, Türkiye’nin hem Avrupa hem Afrika ekseninde artan stratejik rolünü gözler önüne serdi.

Zirvede düzenlenen “Yeni Dünyada Türkiye’nin Yeri ve Avrupa Birliği” başlıklı panelde konuşan DEİK Türk-Alman İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Avrupa’nın yaşadığı ekonomik, güvenlik ve enerji krizlerine dikkat çekerek, “Avrupa’nın kendini yeniden hatırlaması için onu sarsacak güce ihtiyacı var. O güç Türkiye’dir. Türkiyesiz bir Avrupa olamaz.” dedi.

Yalçındağ, “AB artık Türkiye’yi bizden daha çok istiyor ama bunu nasıl söyleyeceğini bilmiyor”

Yalçındağ, Avrupa Birliği’nin bugün geçmişe göre çok daha kırılgan bir dönemde olduğunu belirterek şu çarpıcı ifadeleri kullandı:

“Avrupa, 18,5 trilyon dolarlık bir ekonomi ama bu gücün karşılığını veremiyor. Güvenlikte ABD’ye, enerjide Rusya’ya bağımlı hale geldi. Türkiye olmadan Avrupa işleyemez. 30-40 yıllık tabularını yıkmadıkça, geleceğini kuramaz.”

Yalçındağ’a göre artık tablo tersine döndü:

“20 yıl önce Avrupa Birliği üyeliğini biz isterdik, şimdi Avrupa Türkiye’yi istiyor ama bunu nasıl ifade edeceğini bilmiyor. Bizim için AB bir hedef değil, bir araç olmalı. Avrupa’nın geleceği Türkiye’siz kurulamaz.”Afrika–Avrasya hattı, Geleceğin büyüme ekseni

Bağış: “Avrupa’nın en büyük umudu savunmada da barışta da Türkiye”

Panelin yorum bölümünde söz alan T.C. AB eski Bakanı ve Başmüzakereci Dr. Egemen Bağış, Avrupa’nın Türkiye’ye olan stratejik bağımlılığını şu sözlerle özetledi:

“Enerjide, güvenlikte, tedarik zincirinde Avrupa’nın Türkiye’siz yaşaması mümkün değil. Avrupa, Türkiye’yi hem koruyucu, hem tedarikçi, hem de barış inşacısı olarak görmek istiyor. Ama masada yer vermemek istiyor. Bu çelişki sürdürülemez.”

Bağış, Avrupa’nın kendi içindeki karar alma mekanizmalarının hantallığına dikkat çekerek, “Bugün Avrupa’da gelecek nesli değil, gelecek seçimi düşünen liderler var. Bu yüzden de vizyon üretemiyorlar. Türkiye, Avrupa’nın unuttuğu stratejik refleksleri hatırlatıyor.” dedi.

“Avrupa Birliği bir barış projesidir. Bugün dünyada en güçlü barış kurucu ülke Türkiye’dir. Dolayısıyla AB’nin içinde yer alması sadece Türkiye için değil, Avrupa için de hayati bir gerekliliktir.”

Zirvenin dikkat çeken bir diğer oturumu olan “Afrika ile Avrasya: Ortak Geleceğin Stratejik Köprüsü” panelinde, Afrika’nın genç nüfusu ve ekonomik potansiyeliyle Türkiye’nin kıtadaki stratejik ortaklığı ele alındı.
Güney Afrika eski Bakanı Ebrahim Patel, “Afrika’nın 1,5 milyar genç nüfusu, dünyanın geleceğini şekillendirecek. Bu potansiyelin güvenilir ortağı Türkiye olabilir.” dedi. Konuşmacılar, Türkiye ve Afrika’nın birlikte büyümesinin küresel ekonomide yeni bir denge yaratacağı görüşünde birleşti.

Fatma Şahin, “Planlı şehir hayatta kalır”

Zirvenin keynote konuşmacısı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yerel yönetim tecrübesiyle “dayanıklı, yeşil ve planlı şehirler” vizyonunu paylaştı.

Gaziantep’in Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından “Yeşil Şehir” ilan edildiğini hatırlatan Şahin, “Artık şehirler geleceğin devletleri gibi yönetilmeli. Savaşlar su ve enerji üzerinden başlayacak. Biz bu alanlarda erken önlem alan bir şehiriz.” dedi.

Deprem sonrası dayanıklılık çalışmalarına da değinen Şahin, “Altı Şubat gecesi en hazırlıklı şehir bizdik. Planlama disiplini sayesinde Nurdağı ve İslahiye en hızlı ayağa kalkan ilçeler oldu.” ifadelerini kullandı.

Yapay zekâ ve doğal zekâ dengesi, Dr. Ender Saraç’tan dikkat çeken uyarı

Geleceğin Sağlık Sistemi: Veri, Algoritmalar ve İnsan” panelinde konuşan Dr. Ender Saraç, yapay zekânın doktorların sezgisel gücünü zayıflattığını belirterek, “Yapay zekâyı reddetmek aptallık olur ama onu doğal zekâmızla birleştirmeliyiz. Gerçek şifa, duyguyla başlar.” dedi.

Saraç, “doğal zekâ” kavramıyla insanın biyolojik ve duygusal sezgilerini teknolojiyle harmanlayan yeni bir sağlık vizyonu sundu.

 “Veri, Karar ve Güç: Yapay Zekâ ile İşin Geleceği” Panelinde Vizyoner Bir Moderasyon

Zirvenin en çok ilgi gören oturumlarından biri olan “Veri, Karar ve Güç: Yapay Zekâ ile İşin Geleceği” panelinin moderatörlüğünü UİP Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Özsönmez üstlendi.
Özsönmez, stratejik derinlik taşıyan soruları ve dengeleyici üslubuyla paneli yalnızca bir tartışma değil, geleceğin iş kültürüne dair kolektif bir vizyon oturumu haline getirdi.

Panelde, İş Bankası Yapay Zekâ Fabrikası CEO’su Can Bakır, BCG Platinion Yönetici Ortağı Mehmet Gökmen, Bahadır Kaleağası ve Prof. Dr. Metin Türkay, yapay zekânın iş dünyasında karar alma, etik ve verimlilik süreçlerine etkisini tartıştı.

Özsönmez’in moderasyonu, oturumu zirvenin en üretken ve ilham verici tartışma platformlarından biri yaptı.

Yeni dünya düzeni, Avrupa’nın denge gücü, Afrika’nın stratejik köprüsü

Zirve genelinde öne çıkan ortak görüş şu şekilde özetlendi:

“Türkiye’siz bir Avrupa eksik, Afrikasız bir Türkiye ise eksik kalır. Geleceğin dünyasında bu iki kıta arasındaki stratejik köprü, Boğaziçi’nden geçecek.”

yilmazparlar@yahoo.com

14 Ekim 2025 Salı

Fiat'ın Yeni Efsanesi Panda-Yılmaz Parlar


  Fiat'ın Yeni Efsanesi Panda

Grande Panda Türkiye Yollarına Çıkıyor

Fiat'ın dünyaca ünlü şehir otomobili Panda, yepyeni ve büyüyen haliyle "Grande Panda" olarak 13 Ekim 2025 Pazartesi günü Rahmi Koç Müzesi'nde düzenlenen görkemli bir lansmanla Türkiye'de tanıtıldı.

Lansmanda, hem %100 elektrikli hem de hibrit versiyonlarıyla gelecek olan model, 1.399.000 TL'lik özel fiyatı ve modern tasarımıyla dikkat çekti.

Etkinliğe ev sahipliği yapan Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, Türkiye otomotiv pazarının güçlü seyrine dikkat çekerek, "Türkiye'nin potansiyeli her zaman yüksekti. Bu yıl 1 milyon 350 bin civarında bir pazar bekliyoruz. Fiat markası olarak 16 yıldır Türkiye'nin en çok tercih edilen markalarından biri olmanın gururunu yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

Elektrikli Öncü, 320 KM Menzil ve Entegre Şarj Kablosu

Grande Panda, Türkiye'ye ilk olarak %100 elektrikli versiyonuyla geliyor. 83 kW (113 bg) gücündeki elektrikli motoru ve 44 kWh'lık bataryasıyla 320 km WLTP menzil sunan araç, hızlı şarj desteği sayesinde 27 dakikada %80'e kadar şarj olabiliyor.

Modelin en dikkat çekici özelliklerinden biri ise, bagaj hacminden çalmayan entegre ve geri çekilebilir spiral şarj kablosu. Bu özellik, özellikle şehir içi kullanımda büyük bir pratiklik sunuyor.

Tasarımda Geçmişe Saygı, Geleceğe Yatırım

Fiat Profesyonel Pazarlama Müdürü Hasan Erdoğan'ın yaptığı sunumda, Grande Panda'nın tasarım mirasına vurgu yapıldı. 1980'lerin orijinal Panda'sının sert ve kutu formu, yeni modelde modern çizgilerle yeniden yorumlandı. Aracın ön konsolunda, ilk jenerasyona bir gönderme olarak bambu dokulu kaplamalar kullanıldı. Ayrıca, iç mekanda geri dönüştürülmüş malzemelere yer verilerek sürdürülebilirliğe olan önem vurgulandı.

Geniş ve Akıllı Bir Şehir Aracı

"Smart Car" platformu üzerine inşa edilen Grande Panda, 3.99 metre uzunluğu ve 361 litrelik bagaj hacmiyle B segmentindeki rakiplerine kıyasla ferah bir iç mekan ve geniş bir bagaj vaat ediyor. Araç, 10 inç ortam ekranı, dijital göstergeler, geri görüş kamerası ve ön çarpışma uyarı sistemi gibi standart donanımlarla geliyor.

Fiat Professional ile Ticari Araçlara Odaklanma

Lansmanda ayrıca, Fiat'ın hafif ticari araç kolunu "Fiat Professional" markası altında yeniden yapılandırdığı da duyuruldu. Altan Aytaç, bu yapılanmanın müşterilere daha profesyonel ve odaklanmış bir hizmet sunmayı amaçladığını belirterek, "Hafif ticari araç pazarında bu yıl 60 bin adet satış hedefliyoruz" dedi.

Fiyat ve Satış Bilgileri

Türkiye yollarına önce tam elektrikli versiyonuyla çıkacak olan Grande Panda, "La Prima" adlı üst donanım paketiyle 1.399.000 TL'den satışa sunuldu. 1.2 litrelik 110 bg'lik hibrit motor seçeneğinin ise daha sonra Türkiye'ye getirilmesi planlanıyor.

Fiat'ın bu iddialı modeli, Citroën C3 ve Opel Frontera ile aynı platformu paylaşıyor ve Stellantis'in küresel stratejisinin Türkiye'deki önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Yeni Grande Panda, hem tasarımı hem de teknolojisiyle Fiat'ın yeni yüzünü temsil ederken, şehir yaşamına dair beklentileri karşılamak için raflardaki yerini aldı.

yilmazparlar@yahoo.com

2 Ekim 2025 Perşembe

İhracatın Kahramanları Ödülleri Sahiplerini Buldu-Yılmaz Parlar


  Türk Malının Gururu Florya'da Taçlandı

Güvenli Ürün ve İhracat Zirvesi'nden Önemli Mesajlar: "Güvensiz Ürüne Tolerans Yok"

Bakan Yardımcısı Ağar'dan Net Mesaj, "Türk Malı İmajını Zedeyelene 2.4 Milyon TL Ceza"

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ihracat, sadece rakamlarla değil, arkasındaki emek, kalite ve güven hikayeleriyle değer kazanıyor. Düzenlenen bu zirve, "kahraman" vurgusuyla tam da bu noktaya parmak basıyor.

İklim riski, küresel rekabet ve maliyet dengeleri gibi zorluklara rağmen üretmeye ve dünyaya açılmaya çalışan firmalarımızın desteklenmesi, ülke olarak kalkınmamızın olmazsa olmazı.

Bu bağlamda, "güvenilir ürün" vurgusunun öne çıkması ve bu konuda caydırıcı tedbirlerden bahsedilmesi, ihracatımızın sürdürülebilirliği açısından son derece kritik. Bu zirve, rakamların ötesine geçerek, ihracatımızın gerçek mimarlarını görünür kılmak adına atılmış önemli bir adım.

İhracatın Kahramanları Florya'da Taçlandı

Güvenilir Ürün Platformu tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Güvenilir Ürün Zirvesi, "İhracatın Kahramanları" temasıyla 1 Ekim 2025 Çarşamba günü Florya Crowne Plaza Hotel'de gerçekleştirildi.

12 farklı ülkeden kamu ve özel sektör temsilcileri ile çok sayıda KOBİ'yi bir araya getiren zirve, hem yeni ticaret fırsatları sundu hem de Türkiye'nin ihracat gücünü pekiştirecek görüşmelere ev sahipliği yaptı.

Zirvenin açılışında konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, ürün güvenliği ve kalite standartlarının önemine vurgu yaparak, "Türk malı imajına zarar veren firmalara toplam 2,4 milyon TL idari ceza uyguladık" açıklamasını yaptı. Ağar, güvensiz ürün ihracatı yapanlara yönelik caydırıcı önlemlerin süreceğinin altını çizdi.

İhracat Rakamlarında Dev Artış

Bakan Yardımcısı Ağar, Türkiye'nin ihracat performansına ilişkin çarpıcı verileri de paylaştı. 2002'de 36,1 milyar dolar olan toplam ihracatın yaklaşık 270 milyar dolara, tarım ve gıda ürünleri ihracatının ise 3,7 milyar dolardan 32,6 milyar dolara yükseldiğini açıkladı. Ağar, Kanada'ya su ürünleri ve Filipinler'e kanatlı et ihracatındaki kısıtlamaların kaldırıldığını müjdeleyerek, yakın zamanda Çin'e yapılacak resmi heyetle yeni pazar açılımlarının hedeflendiğini ifade etti.

Gıda, Jeopolitik Bir Unsur Haline Geldi

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz ise tarım ve gıdanın 21. yüzyılda ekonomik bir konunun ötesine geçerek jeopolitik dengeleri belirleyen stratejik bir unsur haline geldiğini söyledi. Kopuz, "Küresel rekabette asıl değer, işlenmiş ve katma değerli ürünlerimizi uluslararası pazarlara taşımaktan geçiyor" diyerekk katma değerli üretimin altını çizdi.

Üretim Gücümüzü Ortaya Koyduk

İMES Başkanı Kemal Akar, zirvenin ülkenin üretim gücünü ortaya koyduğunu ve sanayicileri onurlandırdığını vurguladı. Akar, "Bugün burada sadece bir zirvenin açılışını yapmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin üretim gücünü, alın terini ve emeğini temsil eden kahramanlarımızı da onurlandırıyoruz" ifadelerini kullandı.

İhracatın Kahramanları" Ödülleri Sahiplerini Buldu

Zirve kapsamında, Türkiye'nin üretim gücünü uluslararası pazarlara taşıyan isimlere "İhracatın Kahramanları" ödülleri verildi. Gün boyu süren paneller, workshoplar ve B2B görüşmelerin ardından sahiplerini bulan ödüller, geceye damgasını vurdu.

Ödül Alan İsimler Şöyle;

Günhan Ulusoy (Ulusoy Un), Fatih Eke (Nigella), Senur Akın Biçer (Arnica), Celal Kadooğlu (Kadooğlu Holding), Hulusi Oğuz (Oğuz Holding), Çetin Tecdelioğlu (Civtec Civata), Orhan Aydın (Askon), Turgay Terzi (Art Desıgn), Mustafa Kürlek (Köklü Zeytincilik), Süleyman Orakçıoğlu (Orka Holding), Dr. Özgür Akın (Akınsoft), Abdullah Arslan (Sanayici), Kemal Bektaş (Sanayici), Aydın Dinçol (Sanayici), Şükrü Kayıkçı (Sanayici), Ahmet Ünlü (Sanayici), Cevdet Sarı (Sanayici)  

Zirve, "kahraman" vurgusunun ötesinde, Türk ihracatının geleceği adına somut adımların da konuşulduğu bir platform oldu.  

"Güvenilir ürün" kavramının sadece bir slogan değil, pazara girişin en önemli şartı haline geldiği günümüzde, Bakan Yardımcısı Ağar'ın açıkladığı denetimler ve cezalar, bu alandaki kararlılığın göstergesi.  

Öte yandan, İSTİB Başkanı Kopuz'un da işaret ettiği gibi, hammadde olarak sattığımız ürünleri katma değerli hale getirip markalaşmak, küresel rekabetteki asıl sınavımız. "İhracatın Kahramanları Projesi" gibi girişimlerin, bu zorlu ama bir o kadar da değerli yolculukta üreticilerimiz için bir kılavuz, bir motivasyon kaynağı olmasını diliyoruz.  

Unutulmamalıdır ki; bugün ödül alan her bir isim, aslında Türkiye ekonomisinin görünmeyen direkleridir.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Eylül 2025 Cumartesi

2025 Interfresh Eurasia Fuar Açılış-Yılmaz Parlar


  

Türkiye’nin İhracat Vizyonuna İzmir’den Güçlü Bir Katkı

Tarım ve Gıdanın Kalbi İzmir’de Attı

 Türkiye’nin ihracat vizyonuna yön veren Türkiye’nin tarımsal gücünü dünyaya taşıyan ve her yıl sektörüne 200–250 milyon dolar katkı sağlayan Interfresh Eurasia 2025, İzmir’de görkemli bir açılışla, bu yıl altıncı kez kapılarını açtı.

İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenen fuar, yalnızca bir ticaret buluşması değil, aynı zamanda tarım ve gıda sektörünün geleceğini şekillendiren uluslararası bir platform olarak öne çıktı.

Katılımcıların yoğun ilgisi, yabancı alım heyetlerinin yüksek sayısı ve fuarın profesyonel organizasyonuyla Interfresh Eurasia, yine beklentileri fazlasıyla karşıladı. Bu tablo, Türkiye’nin ihracat vizyonu açısından fuarın ne kadar kritik bir rol üstlendiğini bir kez daha ortaya koydu.

Kusursuz organizasyon, konaklama ve ulaşım hizmetlerindeki yüksek standart, fuarı adeta bir dünya markası haline getirdi. Katılımcılar yalnızca yeni iş birlikleri kurmakla kalmadı; gala gecesinde hem yorgunluklarını attı hem de unutulmaz bir sosyal buluşmaya imza attı.

Eski Ege Tv spikerlerinden Ayşegül Koç’un Sunuculuğu üstlendiği 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir Fuar Merkezinde gerçekleşen Interfresh Eurasia 2025 fuarda ki; Açılış konuşmaları birbirinden değerli olarak birikimli mesajlar verdi

Bay Fuar Murat Özer

Fuara imzasını atan isim, hiç kuşkusuz AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer oldu. Katılımcılar arasında “Bay Fuar” olarak anılan Özer, titiz organizasyonuyla yine farkını ortaya koydu.

Murat Özer’den Stratejik Mesajlar

Organizasyonu gerçekleştiren AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer, yaşanan küresel zorluklara rağmen fuara yoğun katılım sağlandığını belirtti:

“Sektörün zirai don olaylarıyla sarsıldığı, ihracatçıların maliyet baskısı altında olduğu bir dönemdeyiz. Buna rağmen 70’in üzerinde ülkeden, aralarında zincir market temsilcilerinin de bulunduğu 1050 kişilik alım heyetini ağırlıyoruz. Katılım sayımız %10, yabancı alım heyeti sayımız %20 arttı. Amacımız, Türkiye ihracatına daha güçlü katkılar sunmak” dedi.

Özer, fuarın 2026’da da aynı tarihlerde İzmir’de devam edeceğini açıkladı.

Uluslararası Katılımın Güçlü Vurgusu

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır

İnterfresh Eurasia Fuarı’nın Partner Ülkesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Interfresh Eurasia Fuarı’nın açılışına gönderdiği video mesajı gönderdi;

 “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin narenciye ürünleri ve diğer tarım ürünlerinin pazarlanmasını önemsiyorum. Anavatan Türkiye’de çeşitli sektörlerin büyümesinde ve tanıtımında, dünyayla bağlantılarının güçlenmesinde böylesi önemli organizasyonlar, KKTC’nin de bir bakıma tanıtılması ve uluslararası bağlantılar kurması bakımından fevkalade önemli olduğunu sizlerle paylaşırken Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıktıkları, KKTC’nin içinde bulunduğu koşullarda bizlerinde dünya pazarlarına açılabilmesi için yaptığınız katkıları önemsediğimi bir kez daha belirtip hepinize yürekten teşekkür etmek istiyorum.

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır. Dolayısıyla İzmirle bağlantılarımızı artırmak istiyoruz. Gerek Ercan Havalimanı gerekse diğer yollarla İzmirle bağlarımızın artması ticaret, kültür, sanat her türlü faaliyetlerle aramızdaki münabetlerin artması önemli. Ama böylesi önemli bir fuarda KKTC’nin kurum ve kuruluşlarının yer alması fevkalade önemli ve kıymetlidir. KKTC Ekonomi Bakanımız Olgun Amcaoğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası gibi kuruluşlarımızın, bizleri orada farklı sektörlerde temsil eden iş insanlarının çabalarını kutluyorum.”

Rakamlarla Büyük Başarı

Fuara bu yıl 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyeti katıldı. Açılışta konuşan İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye’nin küresel ticaretten aldığı payın %1,07’ye yükseldiğini, tarım ürünleri ihracatında ise dünya genelinde %1,5’lik paya ulaştığını açıkladı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin yıllık 61 milyon ton yaş meyve sebze üretimi gerçekleştirdiğini ve ihracatının 6 milyar doları aştığını vurguladı. “Yaşanan doğal afetlere ve maliyet artışlarına rağmen Ege Bölgesi olarak ihracat rakamlarımızı koruyoruz” dedi.

Ege’nin Katkısı ve İhracatın Gücü

Uçak konuşmasında şunları ekledi:
“Çiftçilerimiz alın teriyle üretiyor, ihracatçımız büyük emeklerle dünya pazarına taşıyor. Böylece ülkemize yılda 6 milyar dolardan fazla döviz kazandırılıyor. Sadece Ege Bölgesi, ürünleri ve modern tesisleriyle 1,3 milyar dolar katkı sağlıyor. Hep birlikte Türk tarımını kalkındırmak için çalışıyoruz.”

Ege Bölgesi’nin 2024 ihracatının 43 milyar doları aştığını vurgulayan Uçak, İzmir’in mermer ve gelinlik fuarları gibi marka olmuş fuarlarına tarım alanında yeni bir yıldız eklediklerini söyledi.

Türkiye’nin Dayanıklı Ekonomisi

Kılıçkaya konuşmasında, küresel krizlere rağmen Türkiye’nin dimdik ayakta olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:

Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2025’in ikinci çeyreğinde büyüme %4,8’e ulaştı. 2024 ihracatı 261,8 milyar dolara yükseldi. 2025’in ilk 8 ayında ihracat, %4,3 artışla 178 milyar dolar oldu.Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002’de 3,7 milyar dolarken 2024’te 32,6 milyar dolara çıktı.

“Türkiye güvenilir ve sürdürülebilir bir gıda tedarikçisi olarak dünyada öne çıkıyor. Bu sağlam temel, 21. yüzyılın başarı hikâyesini yazmamızı sağlıyor” dedi.

Siyasetten Destek Mesajları

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Ege’den çıkan ürünlerin dünya sofralarına yolculuğunu anlattı. Kiraz ihracatının 55 milyon dolara ulaştığını, turşu ihracatının ise 320 milyon dolarla zirvede olduğunu belirtti. Ayrıca tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinin Türk tarımını geleceğe taşıyacağını vurguladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise fuarı, Ege’nin yükselen yıldızı olarak tanımladı: “İzmir, uluslararası ticarette büyük rakamlarla öne çıkan bir şehir. Interfresh Eurasia, gıda ve tarım sektörünün ayakta kalmasına katkı sağlayan çok değerli bir fuar. Bu yıl 70’in üzerinde ülkenin alım heyetiyle geldiğini görmek bizleri gururlandırdı.”

KKTC Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu

Partner ülke KKTC’nin Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Yüreğimiz Türkiye için çarpıyor” diyerek fuarın iki ülke arasındaki bağları güçlendirdiğini söyledi

Irak Bakanı Maruf’tan Tarihi Mesajlar

Fuarın açılışında en dikkat çeken konuşmayı ise Irak Kürdistan Bölgesi Bakanı Aydın Maruf yaptı. Maruf’un sözleri salonda uzun süre alkış aldı:

“Her şeyden önce, bu anlamlı fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti bizim için hiçbir zaman sadece bir komşu olmamıştır; adeta vatanımızın bir parçası gibidir. Ticaret, kültür, eğitim ve insani bağlarımız her geçen gün güçleniyor. Türkiye güçlü olduğunda, yalnızca kendi halkı değil; Irak, Ortadoğu ve tüm bölge güçleniyor. Bu fuar, ilişkilerimizin ne denli sağlam olduğunun en büyük göstergesidir. Bugün burada üreticiden ihracatçıya kadar herkes, kardeşlik bağlarımızı daha da pekiştiriyor. Eminim ki Interfresh Eurasia, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda barış ve refah adına da önemli bir kapı açacaktır.”

Maruf’un bu samimi ve stratejik mesajları, fuarın yalnızca ticari değil, diplomatik boyutunu da öne çıkardı.

Fuar Değil, Bir Ekosistem

Interfresh Eurasia 2025, bir fuardan çok daha fazlası olduğunu kanıtladı. Tarım üreticilerinden ihracatçılara, kadın kooperatiflerinden uluslararası alım heyetlerine kadar geniş bir kesimi buluşturan etkinlik, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe küresel ölçekteki iddiasını güçlendirdi.

Bu yılki başarı, İzmir’in “fuarlar kenti” unvanını daha da pekiştirirken; Interfresh Eurasia’nın gelecekte yalnızca ticaret değil, diplomasi ve kültürel iş birliklerinde de rol üstleneceğinin göstergesi oldu.

Gala ile Sosyal Buluşma

Fuarın iş dünyasına katkıları kadar sosyal yönü de büyük ilgi gördü. Düzenlenen gala gecesinde katılımcılar günün yorgunluğunu attı hem de yeni iş bağlantılarını sosyal atmosferde pekiştirdi.

İzmir’den Dünyaya

Interfresh Eurasia 2025, yalnızca bir fuar değil; Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatında vizyonunu ortaya koyan uluslararası bir platform oldu. İzmir’in fuarlar kenti kimliği, bu organizasyonla bir kez daha tescillendi.

İzmir Konak Çankaya'da bulunan, 80 odalı 160 yatak kapasiteli yüzme havuzu spa center fitness centeri olan Konakladığımız 4 yıldızlı İzmir Ontur Otelde, misafirperver, güleryüzlü On büro müdürü Yetkin Başkurt, rezervasyon sorumlusu Tuğba Atıcı ve shift leader Fatma Kahraman tarafından kusursuz turizm hizmetleriyle karşılandık. İzmir’in yalnızca fuar değil, aynı zamanda turizmde de fark yaratan yüzünü görmek, Interfresh Eurasia’nın ne denli çok yönlü bir değer olduğunu bir kez daha kanıtladı.

yilmazparlar@yahoo.com

7 Ağustos 2025 Perşembe

Ümit Özdağ’dan "Öcalan Komisyonu"na Sorular-Yılmaz Parlar


  

 “Milli Devlet Tasfiye mi Ediliyor?”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden  6 Ağustos 2025 tarihinde yaptığı paylaşımda, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde oluşturulan ve kamuoyunda "Öcalan Komisyonu" olarak anılan yapıya yönelik çok sert eleştiriler yöneltti.

Özdağ, açıklamasında, komisyonun faaliyetlerinin “PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan’ı siyasi muhatap haline getirme süreci” olduğunu belirterek, hem komisyon üyelerine hem de süreci yürüten siyasi iradeye yönelik 13 maddelik çarpıcı sorular yöneltti.

13 Maddelik Soru Listesi Yayınladı

Zafer Partisi lideri, TBMM'de kurulan komisyonu hedef aldı: “PKK’ya siyasi meşruiyet kazandırılıyor, milli devlet tasfiye ediliyor!”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) oluşturulan ve kamuoyunda “Öcalan Komisyonu” olarak anılan yapı hakkında sosyal medya hesabından çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Özdağ, komisyonun Abdullah Öcalan'ı siyasi muhatap haline getirdiğini ileri sürerek, “Türkiye üniter yapısından koparılıyor” uyarısında bulundu.

Özdağ’dan 13 Maddelik Soru

"Türk Milletine Açıklayın"

Özdağ, Twitter (X) üzerinden yaptığı paylaşımda, TBMM’de kurulan komisyonun PKK ile barış sürecini yeniden meşrulaştırmak amacıyla oluşturulduğunu öne sürdü.

Bu bağlamda komisyon üyelerine ve süreci yürüten yetkililere yönelik dikkat çeken 13 soru yöneltti. İşte o başlıklar:

Anayasa’nın 66. ve 42. Maddeleri Değişecek mi?

Özdağ, vatandaşlık tanımı olan “Türk’tür” ifadesinin anayasadan çıkarılacağı iddialarına karşı net bir duruş sergileyerek, “Kürtçe ikinci ana dil olacak mı? Eğitim sistemi nasıl değişecek?” sorularını gündeme taşıdı.

Etnik ve Mezhepsel Kota mı Geliyor?

Cumhurbaşkanı yardımcıları arasında “Kürt” ve “Alevi” kimliklerinin temsili için yapılacak olası düzenlemelere dikkat çeken Özdağ, bunun anayasal eşitlik ilkesini zedeleyip zedelemeyeceğini sorguladı.

 “ABD'nin Osmanlı Modeli Önerisi Tesadüf mü?”

ABD büyükelçisinin Türkiye’ye Osmanlı benzeri bir model önerdiğini hatırlatan Özdağ, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu süreçteki rolünün “tesadüf mü, değil mi?” sorusunu ortaya attı.

Lozan ve Üniter Yapı Tartışması

PKK’nın Avrupa’da Lozan Antlaşması’nı hedef alan toplantılarına değinen Özdağ, Öcalan’ın federasyon ve özerklik söylemlerine işaret ederek, üniter milli devletin tasfiye edilip edilmediği sorusunu kamuoyunun gündemine taşıdı.

 “Kürt, Arap, Türk” Tanımı Anayasaya mı Giriyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türk, Kürt, Arap 86 milyonun kardeşliğinden” bahsettiği açıklamayı da gündeme alan Özdağ, etnik grupların anayasada resmen tanınması halinde ileride ayrılma taleplerinin meşruiyet kazanabileceğini savundu.

“Komisyon Neden Kapalı Kapılar Ardında?”

Ümit Özdağ, komisyonun şeffaf bir şekilde çalışmadığını belirterek, “Eğer Türk milletinden gizleyecek bir şey yoksa neden bu komisyon kapalı kapılar ardında çalışıyor?” sorusunu yöneltti.

Özdağ, “Bu Bir Teslimiyet Sürecidir”

Açıklamasında süreci “teslimiyet” olarak tanımlayan Özdağ, komisyonun PKK ve Öcalan’a siyasi meşruiyet kazandırma işlevi gördüğünü ileri sürdü.

Arka Plan

“Yeni Bir Çözüm Süreci Mi?”

Ankara kulislerinde bir süredir yeni bir “çözüm süreci” tartışması gündemde. TBMM’deki komisyonun, Kürt meselesinde yeni bir anayasal düzenleme arayışının parçası olup olmadığı merak konusu.

Zafer Partisi Ne İstiyor?

Zafer Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter ve milli yapısının korunmasında ısrarcı olduğunu sıkça vurguluyor.

Özdağ, açıklamasında "Türk milletinin çıkarları için her türlü mücadeleyi vermeye hazırız" mesajı da verdi.

Siyasi Tartışmalar Derinleşiyor

Özdağ’ın açıklamaları, Türkiye siyasetinde özellikle etnik kimlik, anayasa değişiklikleri ve üniter devlet yapısı üzerinden yürüyen tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

Komisyonun amaçları, kapsamı ve kamuoyuna açıklanma biçimi önümüzdeki günlerde daha da geniş bir siyasi ve toplumsal tartışmanın merkezine oturacağa benziyor.

yilmazparlar@yahoo.com